| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | competition policy i. | rekabet politikası | ||
|
Once again, we are debating the European Union's competition policy. Bir kez daha Avrupa Birliği'nin rekabet politikasını tartışıyoruz. More Sentences |
||||
| Ticaret/Ekonomi | competition policy i. | rekabet politikası | ||
|
He has been at the centre of moves towards the worldwide coordination of competition policy and enforcement. Rekabet politikası ve uygulamasının dünya çapında koordinasyonuna yönelik hareketlerin merkezinde yer almıştır. More Sentences |
||||
| Politics | ||||
| Siyasal | competition policy i. | rekabet politikası | ||
|
It is also important to underline the connection between competition policy and consumer protection. Rekabet politikası ile tüketicinin korunması arasındaki bağlantının altını çizmek de önemlidir. More Sentences |
||||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | competition and common commercial policy i. | rekabet ve ortak ticaret politikası |
| Ticaret/Ekonomi | pro-competition policy i. | rekabettten yanlısı politika |
| Politics | ||
| Siyasal | oecd competition law and policy committee i. | oecd rekabet hukuku ve politikaları komitesi |
